Hastalık Raporları Üzerinden Devletin FETÖ ile Mücadele İradesini Kırmaya Çalışmak

İstanbul Tabip Odası’nın, hastalık raporları ile ilgili olduğu anlaşılan açıklaması ile, Hekim haklarını savunma kisvesi altında, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Fetullahçı Terör Örgütü ile mücadele iradesi kırılmaya çalışılmaktadır.

1- Sağlık Bakanlığı hastane yöneticileri, sözkonusu hastalık raporları düzenlemesi ile ilgili bir resmi yazının ellerinde olmadığını ifade ettiler. Ancak kendilerine telefonla verilen talimatla sadece devlet memurları ile ilgili olarak verilecek istirahat raporlarının “hatır raporu “ mahiyetinde olanlarının engellenmesi amacıyla birkaç aydır uygulamadan kaldırılan başhekimlik onayının yeniden işleme konduğunu beyan ettiler. SB Hastanelerindeki uygulama bu şekildedir. Devlet memuru olmayanların raporları eskiden olduğu gibi verilebilmektedir. Yeni uygulama sadece devlet memurları ile ilgilidir.

2- Amacı iki gün önce Türk Silahlı Kuvvetleri için yuvalanmış olan mensuplarıyla silahlı kalkışma gerçekleştirmiş olan Fetullah Terör Örgütü üyelerinin istirahat raporu alarak yargısal süreçten kurtulmalarını engellemektir.

3- Benzer bir uygulama yurt dışına çıkışlarda da yapılmış olup yeşil pasaportu olanlardan kurumlarından ıslak imzalı “Yurt dışına çıkmasında sakınca yoktur “ belgesi istenmeye başlamıştır.

4- Hal böyle iken İTO yaptığı açıklamada bu gerçeklere hiç değinmeyip, yaşananla hiçbir ilgisi olmayan bazı eski kötü hekimlik uygulamaların alt alta sıralayıp sanki bunlarla bugün yapılan uygulamanın benzerlik taşıdığını ima etmeye çalışmıştır. Hekimlerin işkence görenlere görmemiş raporu vermeye zorlandığını, uygun olmayan ortamlarda muayeneye zorlayarak hekimin kanaatini etkilemeye çalışma vb., İTO’nun bunlara karşı nasıl direndiğini anlatmayı tercih etmiştir.

5- Bunlar hakikaten 12 Eylül 1980 sonrası ve 1990’lı yıllarda olmuştur ve TTB hepimizin gurur duyacağı şekilde hiçbir ayrım yapmadan kötü hekimlik uygulamalarına direnmiştir.

6- Ancak, bütün bu anlatılanların bugünle bir ilgisi yoktur. İşkence vb. olmadığı gibi kimseye şöyle böyle rapor yaz da denmemektedir. Hiçbir hekim istemediği bir eyleme zorlanmamaktadır. Uygun olmayan ortamlarda muayeneye zorlanmamaktadır.

7- Fetullah Terör Örgütü esas örgütlenmesi devlet içinde olduğu için uygulama devlet memurları ile sınırlıdır. Ve sadece esasında suç da olan, bu örgüt üyelerine “hatır raporu” verilmesini engellemeye yöneliktir.

8- İTO bildirisi, sınırlı ve geçici olduğu anlaşılan uygulamayı eski uygulamalardan bolca bahsederek ve hekimlerin şu anda bir dehşet tablosu içinde, idarelerin baskısı altında “emir-komuta” zinciri içinde inim inim inleyerek hekimlik yapmak zorunda olduğunu ima etmektedir. Bunların hepsi yalandır. Burada açık bir psikolojik savaş uygulaması ile karşı karşıyayız.

Bildiri bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde hekim haklarını savunma kisvesi altında Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Fetullahçı Terör Örgütü ile mücadele iradesi kırılmaya çalışılmaktadır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir