İstanbul Tabip Odası’nda DEĞİŞİM ŞART!
Değerli Meslektaşlarım İstanbul Tabip Odası seçimi yaklaşıyor;
Oda’ya kayıtlı 34.200 hekim olmasına rağmen seçimlere en fazla 5 bin hekim katılıyor, belki de bu sayının yarısı aday olanların hatırına binaen seçimlere iştirak ederek oy kullanıyorlar ve seçimlerden sonra oda ile hiçbir ilişkisi kalmıyor.
Seçimlere iştirak eden hekim sayısı ne kadar çok artarsa odanın ve yönetimin eli de o denli güçlü olur. Aksi taktirde kamuoyunun gözünde ciddi olarak prestij kaybetmiş odamızın siyasi erg karşısında da hiçbir yaptırım gücü olamayacaktır.
Biz hekimler hep birlikte olursak güçlü oluruz.
Hangi görüşten olursak olalım en önemli ortak paydamız mesleğimizdir. Odamızı yönetenler siyaset üstü tutum ve davranış sergilemek zorunda olmalılar ki her kesimden her görüşten meslektaşlarımızın oda ile ilişki kurmasına, oda faaliyetlerine katılmalarına ortam hazırlasınlar.
Maalesef ben 30 senelik meslek hayatım boyunca buna şahit olmadım. Hep siyasi kaygılar, mesleki kaygıların önünde oldu. İki dönemdir İTO seçimlerinde aday oluyorum ve seçim süreçlerini daha da yakından takip etme fırsatı buluyorum. Bunun sebebi odamızın yönetiminde ve yönetim felsefesinde bir değişiklik olmasının zorunlu hale geldiğine olan inancımdır. Mevcut yönetim dışında seçime katılan diğer gruplara mevcut yönetime yandaş medya organlarında siyasi yaftalamalar yapılmasının rutin bir hal alması özellikle dikkatimi çekmiştir. Bu yayınlarda mevcut yönetimin hiçbir siyasi parti ile ilişkilendirilmemesi ve yanlı kara propaganda amaçlı yazılara İTO yönetiminin itiraz etmemiş olması da manidardır. Bu tutumları durumdan memnun oldukları kanaatini uyandırmaktadır ki, o zaman onların da hiçbir yayın organına yanlı yayın yapıyorlar demeye hakları olamaz.
İşte bu kadar küçük bir olaydaki tutum bile odanın ve yönetimin durumunu ne hale getirebiliyor.
Bu seçimler hizmet yarışı olması gerekirken maalesef yıllardır siyasi bir rekabet ortamı haline getirilmiş öylede devam ettirilmek istenmektedir. Hal böyle devam edecek olursa Oda’mızın, siyasi olarak herhangi bir grubun elinde olmasının dışında mesleğimizin ve meslektaşlarımızın yaralarına derman olması dün olduğu gibi yarında mümkün olmayacaktır.
Biz Cumhuriyetçi Hekimler Grubu olarak meslektaşlarımızın oda faaliyetlerine daha yüksek oranlarda katılmalarını sağlayarak odamızın gücünü arttırabileceğimize inanıyoruz. Hiç bir siyasi parti ile organik bağımız bulunmadığını da bir kez daha vurgulamak istiyorum ve D E Ğ İ Ş İ M şart diyorum.
Sevgiyle, muhabbetle kalın.
Prof. Dr. Salih Pekmezci
Bağlantılı İçerik:
- TTB Merkez Delegasyon Adaylarımız -II-
- Doktorların bu videosu hızla yayılıyor!
- Cumhuriyet’in Lider Kadınları…
- TTB Merkez Delegasyon Adaylarımız -IV-
- TTB Merkez Delegasyon Adaylarımız -II-
- Hekim Dayanışma Hattı Geliyor
- Nöbet ertesi izin hakkı gelecek!
- TTB Merkez Delegasyon Adaylarımız -I-
- TTB Merkez Delegasyon Adaylarımız -II-