Korona Mücadelesinde Yeni Döneme Girerken Hastanelerimizin Tıbbi Güvenliğini Arttıralım

Sağlık Bakanlığımızın önderliğinde, Bilim Kurulumuzun kılavuzluğunda, topyekün yürüttüğümüz Korona mücadelesinde önleme – sınırlama – kontrol altına alma yöntemlerinin uygulandığı ortamda, Sağlık Çalışanları olarak zorlu bir mücadeleye giriyoruz.

Korona Mücadelesinde yeni döneme girerken, tedavi hizmeti stratejimizi, hasta ve sağlık çalışanlarının güvenliğini sağlayarak, hastanelerimizin tedavi etkinliğini arttırma hedefiyle yeniden düzenlemeli ve hızla uygulamalıyız:

  • Yalnızca Korona hastalarını tedavi edecek “Bölge Pandemi Hastaneleri” belirlenmeli,
  • Diğerleri,Hizmet Hastaneleri” olarak korona dışı hastalara hizmet vermeli,
  • İlçelerde, Pandemi Takip Koğuşları oluşturulmalı,
  • İllerde, Hıfzıssıhha Kurulları bölgesel eşgüdüm ve kontrolü sağlamalı,
  • Alo 184 hattı, vatandaşları etkin biçimde yönlendirecek bir mücadele aracına dönüştürülmeli,
  • Korona tanı-nakil-bakım ve tedavi görevlisi sağlık çalışanlarına düzenli test yapılmalıdır.

Hastanelerde hafta başından beri artan oranda vaka var. Sağlık Bakanlığı hastanelerinde Onkoloji – Hematoloji takip ve tedavileri, Doğumlar, Travmalar, Acil ve acele tanı-tedavi gerektiren durumlar dışında tüm yatarak tedavi gerektiren işlemler tehir edilmeye başlandı. Üniversiteler dâhil tüm kamu hastaneleri ve özel hastaneler kendi mevcut yapıları içinde bir bölümü korona mücadelesine ayırdı; diğer bölümlerde rutin hasta tedavileri devam ediyor.

Korona salgınının Çin ve İtalya’daki seyri ve nüfus yapısını esas alarak Türkiye’nin verilerini karşılaştırmalı olarak analiz eden epidemiyoloji akademisyenlerimizin değerlendirmelerine göre: Türkiye’de ilk bir ay içinde 15.000 vaka çıkacak, bunların 2.100 kadarı ciddi, 900 kadarı da kritik sınıfında olacaktır. İyileşme süreleri dikkate alındığında hastaneye yatırılan hafif ve orta derecede ciddi hastalar için 6.000 yatağa, ciddi hastalar için 2.250 solunum desteği verecek nitelikte yatağa ve kritik hastalar için de 1.400 yoğun bakım yatağına ihtiyaç olacaktır.

Bulaşması çok kolay bir salgın etkeniyle karşı karşıyayız. Çok sayıda merkezle, çok yüksek düzeyde izolasyon ve hijyen kurallarına uyulması gereken bir mücadeleye giriyoruz.

Sıkı disiplinle yönetilmesi gereken bu sürecin, çok sayıda merkezde zaafa uğraması kaçınılmazdır; Kısa sürede sağlık çalışanlarına bulaş ve hastanelerin diğer bölümlerinde yatarak ve ayaktan takip-tedavi olan hastalara bulaş anlamına geldiği anlaşılacaktır.

Bu mücadelede sağlık personeli en kıymetli elemandır ve toplum adına savaşa girmektedir. Sağlık personelinin sayısının sınırsız olmadığını; enfekte olan personelin en az iki ay mücadele dışında kalacağını bilerek hareket etmemiz gerekmektedir.

Korona mücadelesi ve olağan sağlık hizmetlerinin fiziksel olarak ayrılmasının sağlanması, hem sağlık çalışanlarını hem de hastanelerimizi bulaştan koruyacaktır. Sadece Korona mücadelesine tahsis edilmiş merkezler oluşturmalıyız.

Bu merkezlerde hem sert hijyen kuralları uygulamak mümkün olur hem de olağan hizmet veren Hastanelerimizi Korona dışı hastalara bulaş merkezi olmaktan kurtarır ve mücadelenin  stratejik unsuru sağlık personelimizi de korumuş oluruz.

Korona Mücadelesinde yeni döneme girerken, tedavi hizmet stratejimizi, hasta ve sağlık çalışanlarının güvenliğini sağlayarak hastanelerimizin tedavi etkinliğini arttırma hedefiyle yeniden düzenlemeli ve hızla uygulamalıyız:

1- Bölge Pandemi Hastaneleri belirlenmeli ve yalnızca Korona hastalarının takip ve tedavisi ile görevlendirilmelidir.

  • Bina, personel ve lojistik olanakları en uygun Eğitim Hastanelerimiz yalnızca Korona tanısı alan hastaların takip ve tedavilerini yapacak biçimde hızla düzenlenmelidir.
  • Servislerinde ve yoğun bakım ünitelerinde yatan tüm hastaların klinik-radyolojik-laboratuvar Korona değerlendirmelerinde negatif olanlar “Hizmet Hastanelerine” nakledilmelidir.
  • Mevcut MHRS randevularının tümü “Hizmet Hastanelerine” yönlendirilmelidir.
  • Başhekimin başkanlığında “Hastane Pandemi Komisyonu” kılavuzluğunda yönetim güçlendirilmelidir.
  • Hastalarının tümünün bulaştırıcı olduğunu dikkate alarak, tüm personelin yüksek düzeyde koruma sağlayacak başlıklı koruyucu tulum ve ekipmanla su içmeden, tuvalete gitmeden çalışması gerekeceğinden, 4 saatlik vardiyalar şekilde çalışacak, yeterli uzmanlık bileşimini ve sayıyı sağlayacak ekipler oluşturulmalıdır.

2- Diğer tüm Kamu – Özel – Vakıf hastaneleri, Korona dışı hastaların acil, poliklinik ve yataklı tanı – tedavilerini yürütecek “Hizmet Hastanesi” olarak görevlendirilmelidir.

  • Halen servis ve yoğun bakım ünitelerinde yatan klinik-radyolojik-laboratuvar Korona tanılı hastalar en kısa sürede “Bölge Pandemi Hastanelerine” ulaştırılmalıdır.
  • “Hizmet Hastanelerine” yeni başvurularda, yakın tıbbi takibi ve solunum desteği dahil tedaviyi gerektiren hastalar, Korona tanısı koyulduğu anda “Bölge Pandemi Hastanelerine” ulaştırılmalıdır.

3- İlçelerde Pandemi Takip Koğuşları oluşturulmalıdır.

  • Korona tanılı, yakın tıbbi takibi ve tedaviyi gerektirmeyen hastalarımız her ilçede oluşturulacak “Pandemi Takip Koğuşlarında” toplumdan izole olarak ağırlanmalı, İlçe Sağlık Müdürlüğü sorumluluğunda sürekli izlenmeli, tıbbi destek gerekenler “Bölge Pandemi Hastanelerine” ulaştırılmalıdır.
  • Başlangıçta, Kapalı Spor Salonlarının Belediyelerle işbirliği içinde ”Pandemi Takip Koğuşları” olarak düzenlenmesi ve lojistik ihtiyaçlarının karşılanması sağlanmalıdır.

4- İllerde Hıfzıssıhha Kurulları bölgesel eşgüdüm ve kontrolü sağlamalıdır.

  • Başta Istanbul olmak üzere seçilmiş il ve bölgelerde hıfzısıhha kurullarına yasa ve yönetmelik değişiklikleriyle gerekli takviyeler ve olağanüstü yetkiler vererek, ildeki tüm kaynakların tek merkezden korona mücadelesinin hizmetine sokulması sağlanmalıdır.
  • Kurula Üniversitelerin ve “Bölge Pandemi Hastaneleri” Başhekimlerinin katılması sağlanmalıdır.

5- Alo 184 hattı vatandaşları etkin biçimde yönlendirecek bir mücadele aracına dönüştürmelidir.  

  • Alo 184 hattını yurttaşlarımızın hangi durumda hangi sağlık kuruluşuna nasıl ulaşacaklarını, il ve ilçe düzeyinde sağlık kurumlarının adını belirterek yönlendirmesini sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır.

6- Korona tanı-nakil-bakım ve tedavi görevlisi sağlık çalışanlarına düzenli test yapılmalıdır.

  • Korona tanı-nakil-bakım ve tedavi görevlisi sağlık çalışanları büyük ölçüde enfeksiyona maruz kalmış durumdadır. Enfekte olan ve bulgu vermeyen sağlık çalışanlarının enfekte olmayan hastalarla ve kendi aileleri ile teması sürmekte, potansiyel bulaş kaynağı haline gelmektedirler. Korona tanı-nakil-bakım ve tedavi görevlisi sağlık çalışanlarının en kısa sürede Korona değerlendirmesi yapılmalı, Korona bulgusu ve testi pozitif olan sağlık çalışanları görevden çekilmeli, negatif olanlar ise sıkı disiplin gerektiren izolasyon ve hijyen koşullarında görevlerini yaparken düzenli test ile izlenmelidir.

Tüm vatandaşlarımızın, Sağlık Bakanlığımızın Bilim Kurulu rehberliğinde yürüttüğü Korona mücadelesine güvenmeleri, yayınlanan uyarıları dikkatle takip etmeleri, ve Milletimize yaraşır bir disiplinle uygulamaları, başarının anahtarıdır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin yürüttüğü mücadelenin başarısı için bütün imkan ve kabiliyetimizle görevimizin başındayız.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir