Çapa ve Cerrahpaşa Mutlaka Ayağa Kaldırılacaktır!

   Prof. Dr. Salih Pekmezci

Sağlıkta dönüşüm ile memleketimizde Tıbbın gelişmesinde amiral gemisi olan İstanbul Üniversitesi’nin iki güzide tıp fakültesinin çökertilmesine, yok edilmesine seyirci kalmayacağız. Fiziksel olarak yetersiz bu fakültelerin gelirlerinin kendilerini döndürebilecek düzeyde olmadığı zarar içinde olduğu sık sık medya organlarına da yansımaktadır. Oysa bunlar devletin kurumlarıdır, asıl işleri eğitimdir nasıl olduda bu güzide kurumlar akademik başarıları göz ardı edilerek kazançları ile ön plana çıkarılmıştır, buna kimler göz yummuştur. Yine dönüşüm yasaları ile çok değerli öğretim üyelerinin neredeyse yarısını kaybetmiş bu fakültelerimizin haksız rekabete kurban edilmelerine karşı duracağız.

 

 

 


  Prof. Dr. Haluk ERAKSOY

Genç tıbbiyelilerin, “Nerede okuyorsun” sorusunu, “Çapa’da” diye yanıtladıkları zaman duydukları övüncü iyi bilirim. Çünkü neredeyse 45 yıldır İTF’liyim, Çapalıyım.

Çapa, yalnız İstanbul’da değil, Türkiye’nin her yerinde bilinir. Taksinin şoförüne “Çapa’ya gidiyoruz”, dediğimde başka bir soru sormadan hastanemin kapısına kadar getirdiği yerdir, Çapa.  Nerede çalışıyorsun, diye soran birine de kısaca “Çapa’da” demem yeterlidir.

Çapa demek, saygın bir hastane demektir; devasız denen dertler için bir umut kapısıdır. İyileşmeyen bir hasta için “Bir de Çapa’ya götürün” sözü adeta bir özdeyiş olmuştur.   Her gün başka yerlerde tanısı konulamamış, tedavi edilememiş hastalarla dolar taşar, koridorları.

Çapa mezunu olmak, İTF mezunu olmak bir hekim için adeta bir kalite güvencesidir.  Övünç kaynağımız Aziz Sancar’ın sözleri kulaklarımızdadır: İTF mezunu olmak bir ayrıcalıktır, bununla daima iftihar edin ve hiç çekinmeden söyleyin.

Mezuniyeti başka yerden olsa da bünyemize katılmış her kıdemden hekimi hemen sarıp sarmalayan bir aidiyet duygusudur, Çapalılık. Çapa’da çalışıyor olmak, yalnız doktorlar için değil tüm çalışanlarımız için bir gurur vesilesi olmuştur.

Bu satırlara geldiğimde ne kadar çok “Çapa” dediğimi fark ediyorum. Aslında benzer nitelemelerin yapılabileceği, bu kadar köklü çok az sağlık kuruluşu vardır. Onlardan birisi olan Cerrahpaşa da Çapa gibi   tıbbın, tıp eğitiminin amiral gemilerindendir.

Ne yazık ki Çapa da Cerrahpaşa da ağır yaralıdır. Fizik alt yapıları ya harap vaziyettedir ya da kullanılamaz durumdadır. Eğitim, araştırma, hasta bakım ve tedavi hizmeti, mali çökertme nedeniyle sürdürülemez durumdadır. Öğretim üyesi kadrosu, üretim ortamı ve çaresiz yönetimler nedeniyle erimiştir. Türkiye’nin modern tıp bilimi ve eğitimine ilişkin 150-200 yıldır biriktirdiği kurumsal hafızası yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır.

Çapa ve Cerrahpaşa’nın ayağa kaldırılması, toplumun çok önemli çok temel bir ihtiyacıdır; ulusal sağlık endüstrisinin de.

Cumhuriyetçi Hekimler olarak birleştirici gücümüze güveniyoruz: Birlik, Mücadele, Müzakere, Başarı.

Cumhuriyetçi Hekimler, kısa bir süre sonra yönetmeye başlayacağı İstanbul Tabip Odası’nın gücünü de bu yaklaşımla derhal harekete geçirecektir.

Cumhuriyetçi Hekimler, bu meseleyi çözecek birikime sahiptir.

Çapa ve Cerrahpaşa mutlaka ayağa kaldırılacaktır

Bunun için güvencemiz, aday listelerimizde bulunan, her iki seçkin kuruluşumuza yıllarca emek vermiş ve halen vermekte olan deneyimli ve saygın hekimlerdir. Bu 17 hekimi kıdem sırasıyla belirtecek olursak:  Orhan Arıoğul, Hasan Yazıcı,  Şafak Şahlan, Attila Altunel,  Erbil Gözükırmızı, O. Şadi Yenen, Haluk Eraksoy,  Yavuz Dizdar, Murat Hancı,  M. Faik Özçelik,  Yeşim Erbil ,  Salih Pekmezci,  Nuri Tenekeci,  M. Rıfat Yücel ,  Nevzat Alkan, M. Cem Ar ve  Umut Barbaros.

15 Nisan 2018 Pazar günü Cağaloğlu’ndaki İstanbul Erkek Lisesi’nde yapılacak olan İstanbul Tabip Odası seçimlerinde oylar bu kez Cumhuriyetçi Hekimler’e!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir